Velayet - Tevella - Teberra / 21 Haziran 2018, Perşembe

Nebiler serveri cün kim Muhammed Mustafa’ya geldi

Velayet Rehberi Sultanı, Ali’yel Murtaza geldi

Eminim şaidin Şehidin Şahı evlat

Hasan hulukül Rıza ile Hüseyni kerbela geldi

 

Cün Zeynel Abidin oldu babası Ali ulak

Muhammed Bakır Cafer cümleye ruh name geldi

Şehit lef tümün oldu yakın Musa’ı Kazım

İmam hışteymim bade Ali Musa’ül Rıza geldi

 

Taki takva dinin bil İmamı hem binasıdır

Naki devanı alemde kamu derde deva geldi

İmam Askeri oldu pederi Mehdi devrana

Huda’nın Fazlı erişti şükür sahibi Liva geldi

 

Yemini ehli din oldu Ali’ye eyleyip ikrar

Velayet ehline Haydar İmamı pürşiva geldi.

 

   Yeryüzünde bir fert gösterebilir mi ki, kalben bir kişiye aynı anda hem dost olsun hem de düşman olsun?

   Yine bir kimse gösterebilir mi ki, hakka da batıla da muhabbet beslesin?

   Ya da hakka gönül vermiş olup da batıldan nefret etmesin?

   Eğer böyle bir kimsenin var olduğunu müşahede edilirse bilsin ki, o kimse ya bir delidir, ya hak batıl ölçüm terazisinin dingilinde bir ayarsızlık vardır, ya da günü birlik yaşamı kendine yol seçmiş menfaatperest bir kimsedir.

    Ehl-i Beyt öğretilerindeki tevella ve teberra’nın içeriği bazılarının sandığı gibi mezhebi insani ve İslami’dir…

   Sevgili peygamberimiz (a) buyurdular; İman’ın en sağlam esası, Allah için sevmek, Allah için buğuz etmek, Allah’ın velilerine tevella, Allah’ın düşmanlarından da teberra’dır.

   İmam Ali (a), buyurdular ki; Allah için sevmek, Allah için buğuz etmek, imanın erkanındandır.

   Muhammed’i yolun kılavuzlarından İmam Muhammed Bakır (a) buyurdular;

İman, sevgi ve buğuzdan ibarettir. ( Hakka ve taraftarlarına sevgi, batıla ve taraftarlarına da buğuz nefret)

   Velayetine bağlanmak, dost olmak, sevmek, bağlı kalmak gibi manalarda tevella;

   İslam’a tevella etmek.

   Kuran’a tevella etmek.

   Peygamber efendimize (a), tevella etmek.

   Ehl-i Beyt-i Mustafa’ya (a) tevella etmek.

   Seçkin doksan bin Horasan Pirlerine tevella etmek.

   Adalete tevella etmek.

   Hak olan her şeye tevella etmek, şeklinde tecelli etmektedir ve etmelidir de ve yine teberra da;

   Küfürden, şirkten teberra.

   Kuran karşıtı her şeyden teberra.

   Peygamberlerinin peygamberimizin (a), düşmanlarından teberra.

   Resulullah’ın (a), Ehl’i Beyt’inin (a), düşmanlarından teberra.

   Mazlumların haklarını yiyen, hakperest zalim inkarcılardan teberra.

   Zulüm den teberra

   Batıl ve batıl taraftarlarından teberra etmek şeklinde olmuş ve olmalıdır da yoksa siz;

   Kuran’ın ahkamına tevella ederken, beşeri ahkamlardan teberra etmiyor musunuz?

   Allah’a tevella ederken, şeytandan teberra etmiyor musunuz?

   Habil’e (a), tevella ederken, kabil’den teberra etmiyor musunuz?

   İbrahim’e (a), tevella ederken, Nemrut’tan teberra etmiyor musunuz?

   Musa’ya (a) tevella ederken, Firavun’dan teberra etmiyor musunuz?

   İsa’ya (a), tevella ederken, düşmanlarından teberra etmiyor musunuz?

   Muhammed’e tevella ederken, Ebu Lehep’ten Süfyan’dan Ebü Cehil’den teberra etmiyor musunuz?

   Ali’ye (a), tevella ederken ona sebep edenlerden başta, Maviye ve yaltakçılarına nalet teberra etmiyor musunuz?

   Hasan’a  (a), tevella ederken, onu şehit edenlerden teberra etmiyor musunuz?

   İmam Hüseyin’e (a), tevella ederken, katil Yezid’e Şimir’e, İbni Ziyat ibeydullaha ve onlara taraf olan cahiliye kalıntılarına teberra etmiyor musunuz?

   Bütün Ehl-i Beyt’in seçkin simalarına tevella ederken, onları zindanlarda, darağaçlarında işkenceye tabi tutanlardan teberra etmiyor musunuz?

   Bugün de hak yola baş koymuş aşıklara tevella ederken, onlara dünyada yaşamını zindana çeviren yerli yabancı bölgesel ve evrensel kan içici İslam düşmanı güçlerden teberra etmiyor musunuz?

   İmam Mehdi’ye (a), tevella ederken, Süfyan’dan, Deccal’den ve Süfyanilerden teberra etmiyor musunuz?

   Ehl-i Beyt’in parlak yolu biz bağlılarına işte bu tür bir tevella ve teberra’yı öğrenmiş, İman ile küfrün ayrışmasını sağlamış, hak ile batılın tanınamaz bir şekilde kaynaşmasını önlemiştir.

   Ey Hak ve adalet ehli kardeşlerim!

   Esasen bizler kelime’i tevhid’i getirdiğimizde oradaki La kılıcı ile küfür, şirk, zulüm cebir ve ilahi olmayan her şeye “hayır” demekle bir nevi teberra eylemini başlatmış ve yine “illa” ile de tevella’nın temelini atmış bulunmaktayız.

Ayrıntılı Bilgi İçin; Alevi İslam Din Hizmetleri Sayfasını Takip Ediniz  http://www.aleviislamdinhizmetleri.com/