Din Dersi Müfredatı ve AİHM' Kararı Basın Açıklaması...

Cem Vakfı öncülüğünde çeşitli Alevi vakıfları ve inanç önderleri, zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Dersi'nin 2017-18 eğitim yılı için  Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırlayacağı müfredatla ilgili görüş ve önerilerini düzenledikleri basın toplantısıyla açıkladı.  Taksim'de bir otelde düzenlenen toplantıya  
Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner, Alevi Vakıfları Federasyonu Başkanı Remzi Akbulut, Alevi İslam İnanç Hizmetleri Başkanı Eşref Doğan,  Cem Vakfı Genel Müdürü Hıdır  Akbayır, İlahiyatçı-Yazar  Mustafa Cemil Kılıç, Tarihçi-Yazar  Ali Kaya katıldı.

Cem Vakfı Genel Başkanı Erdoğan Döner yaptığı konuşmada,  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ( AİHM)' 2014 yılında zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerine yönelik aldığı 'Türkiye'de eğitim hakkına dair  Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi hükümlerinin ihlal edildiğine' yönelik kararı hatırlattı. AİHM'in kararları doğrultusunda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin  Türkiye'de inançsal çeşitliği yansıtacak biçimde yeniden düzenlenmesini istediğini vurgulayan Döner bu doğrultuda Alevilikle ilgili görüş, öneri ve düşüncelerini kendi taslak programlarında hazırlayıp Milli Eğitim Bakanlıklarına gönderdiklerini belirtti.

CEM VAKFI BAŞKANI DÖNER: "AİHM KARARLARI UYGULANMALI"

Döner şunları söyledi: 

"AİHM kararları söz konusu dersin  Türkiye'de inançsal çeşitliliği yansıtacak ve ebeveynlerin felsefi görüşlerini dikkate alacak şekilde yeniden düzenlenmesini ve dersin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğini hükmetmiştir. AİHM Büyük Daire kararları yargısal olarak itiraza açık olmayan kararlardır. Aleviliğin inanç boyutu ve İslamiyet'teki yerine ilişkin kararları ancak Alevi inanç önderleri verir. Ülke birliği beraberliği ve barışı sağlamak amacı ile gerek  Milli Eğitim Bakanlığı gerekse hükümetten AİHM kararlarını zaman geçirmeden uygulamasını talep ediyoruz."

Cem Vakfı'nın Eğitim Komisyonu'nda yer alan İlahiyatçı-Yazar  Mustafa Cemil Kılıç ise zorunlu Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin 4. sınıftan 12. sınıfa kadar her sınıf seviyesinde hangi konuların yer alması gerektiğiyle ilgili detaylı bir çalışma yaptıklarını belirtti.

Konuların bir kısmının metinleriyle birlikte hazırlığını ifade eden Kılıç, mevcut müfredatta Alevilikle ilgili bir takım bilgilerin olduğunu ancak bunların yeterli olmadığını, verilen bilgilerde de dil problemi olduğunu kaydetti.

"HER DERS YILI İÇİN ALEVİLİKLE İLGİLİ BİLGİLER KOYDUK"

Kılıç, "Sünni İslam ile ilgili bilgiler ilkokul 4. sınıftan itibaren başlarken Alevilikle ilgili bilgiler 7. sınıfta başlıyordu. Bazı sınıflarda hiç Alevilik ile ilgili bilgiler yoktu. Yoğunluk olarak 11 ve 12. sınıfta Alevilik ile ilgili bilgiler vardı. Şimdi biz, hazırladığımız kendi taslak programımıza her ders yılı için Alevilik ile ilgili bilgiler koyduk" diye konuştu.

ALEVİLİKLE İLGİLİ TALEPLERİ ÖRNEKLERLE ANLATTI

Alevi inancının ve ritüellerinin tanımlanmasında başvurulan terminolojideki sıkıntıları gündeme getirdiklerini kaydeden  Mustafa Cemil Kılıç, hazırladıkları metinde ders kitaplarında Alevilikle ilgili talepleri örneklerle anlattı.

"BİSMİLLAH'IN YANINDA BİSMİŞAH DA ÖĞRETİLMELİ"

Kılıç, "Sünni İslam ile ilgili bir ibadet farz olarak nitelenirken Alevilikle ilgili bir ibadet ise gelenek ya da düşünce biçiminde niteleniyordu. Mesela sunni inançta oruç bir farziyetti ancak muharrem orucu bir gelenek olarak görülüyordu. İşte bu gibi örneklerin giderilmesine yönelik çalışma yaptık. İlkokul 4. sınıfta dersler 'bismillahirrahmanirrahim' sözüyle başlıyor. Biz de Kuran-ı Kerim ayetlerini okumaya "bismillahirrahmanirrahim" diyerek başlıyoruz. Ama aynı zamanda dedelerimiz gülbenk (Alevi duası) okurken, 'bismişah diyerek' başlarlar. Her Alevi'nin hayatında bismillah gibi bismişah'ın da yeri vardır. Çocuklara nasıl ki bismillah'ı öğretiyorsanız bismişah'ı da öğrenmeli. Alevilikte yer alan 'sabah' duası, 'akşam' ve 'sofra' duaları gibi Alevi gülbenklerini de müfredata koyduk" dedi.

SEÇMELİ DİN DERSLERİ

Mustafa Cemil Kılıç, ayrıca Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi dışında Temel Dini Bilgiler ve  Hazreti Muhammed'in Hayatı adlı seçmeli derslerde de bazı problemlerin olduğunu dile getirdi. Kılıç, "Temel Dini Bilgiler Dersi Türkiye'deki inançsal çeşitliliği dikkate alacak şekilde düzenlenmelidir. Alevi, Caferi yurttaşların hassasiyetleri ve inançları yeni bir müfredata kavuşturulmalıdır" ifadelerini kullandı.

EŞREF DOĞAN: ALEVİ DİN ÖNDERLERİ YETİŞTİRECEK KURUMLARA İHTİYAÇ VAR

Alevi İnanç Hizmetleri Başkanı Eşref Doğan da Milli Eğitim Bakanlığına sunulan Alevilikle ilgili bu taleplerin müfredatta mutlaka yer alması gerektiğine vurguladı. Doğan, konuşmasında Alevi din önderlerini yetiştirecek çağdaş eğitim kurumlarına da ihtiyaç olduğunu dile getirdi. 

 

Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Ders Müfredatı Çalışmamız 

4.Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

5. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

6. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

7. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

8. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

9. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

10. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

11. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

12. Sınıf Ders Müfredatı İçin Tıklayınız...

 

Basın Açıklaması

Değerli Basın Mensupları;

Hükümetlerin Aleviler ile ilgili haksız ve ayrımcı uygulamaları, CEM VAKFI tarafından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınmış ve Türkiye’ deki Alevilerin yaşadıkları inançsal sorunlara ilişkin 3 dava açılmıştır.

Bunlardan birisi, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi ile ilgilidir.  Cem Vakfı öncülüğünde açılan bu davada, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi 16 Eylül 2014 tarihinde verdiği kararla, Türkiye’deki uygulamaların, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 1No’lu Protokolünün 2. Maddesini (Eğitim Hakkı) ihlal ettiğine karar vermiştir.

Ayrıca AHİM bu kararını 3 ilkeye dayandırmıştır.

1. Devletin dinlere karşı tarafsızlık yükümlülüğü olması,

2. Din kültürü ve Ahlak Bilgisi dersinin çoğulcu ve nesnel bilgilerle öğretilmesi,

3. Dersin, ebeveynlerin inançlarını dikkate alarak, o inançlara saygı gösterilecek biçimde verilmesi

Görülen dava sonucunda AİHM, davacıların taleplerini dikkate alarak, söz konusu dersin Türkiye’deki inançsal çeşitliliği yansıtacak ve ebeveynlerin felsefi görüşlerini dikkate alacak şekilde yeniden düzenlenmesi ve dersin zorunlu olmaktan çıkarılması gerektiğine hükmetmiştir.

Milli Eğitim Bakanlığı, bir süre önce tüm dersler için yeni öğretim programları ve yeni müfredat çalışması yaptığını duyurup, din kültürü dersi dışındaki tüm derslere ilişkin taslak müfredat programlarını kamuoyuna açıklamıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı, DKAB derslerinin müfredat yenileme çalışmasının sürmekte olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşlarından ve yurttaşlardan bu derse ilişkin görüş, öneri ve düşüncelerini iletmelerini istemiştir. Biz de CEM Vakfı olarak; AİHM’in söz konusu kararı doğrultusunda görüş, öneri ve düşüncelerimizi içeren kendi taslak öğretim programımızı ve bu programda yer almasını istediğimiz Alevilik ile ilgili örnek metinleri hazırladık. Bu metinleri bugün itibari ile Milli Eğitim Bakanlığına göndereceğiz.

Bildiğiniz üzere, AİHM Büyük Daire kararları yargısal olarak itiraza açık olmayan kesin kararlardır.

Bu kararlara göre;

- Devlet Alevilere ayrımcılık yapmaktadır.

- Alevi inanç önderlerinin (Dede) yaptıkları hizmetler kamu hizmeti olarak kabul edilmelidir.

- Alevilerin inançlarını gelecek kuşaklara (çocuklarına) aktarabilmesi için Sünni İslam’a genel bütçeden ayrılan paralar, Alevilere de ayrılmalıdır.

- Cemevleri Alevilerin ibadethaneleridir. Diğer ibadethanelere (camiler) tanınan imkânlar (imtiyazlar) cemevlerine de tanınmalıdır.

- Alevilerin içinde farklı görüşler olması, devletin Alevilere karşı sorumluklarını yerine getirmekten alıkoyamaz. Aleviliğin inanç boyutu ve İslamiyet’teki yerine ilişkin kararı ancak Alevi inanç önderleri (dedeler) verir.

Ülkemizde birliği, beraberliği ve barışı sağlamak amacı ile gerek Milli Eğitim Bakanlığı, gerekse Hükümetten, AİHM kararlarının zaman geçirmeden uygulanmasını talep ediyoruz.

KAMUOYUNA SAYGIYLA DUYURULUR.